Felsefe Ve Kişisel Psikoloji
alzheimer hastalığı
ALZHEİMER HASTALIĞINI KONUŞALIM MI ?
Alzheimer Hastalığı Nedir ?
DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİYLE NASIL BAŞA ÇIKILMALI ?
Bunama ya da demans, günlük yaşamın her zamanki gibi sürdürülmesini engelleyen ilerleyici, kronik bir beyin hastalığıdır.
" ...Demans, beyin kabuğuna ilişkin üst düzey işlevlerin genel olarak bozulmasıdır. Bunlar, kişinin çevreyi farkındalığı ( bilinci ) bozulmaksızın, bellek, günlük yaşamın gereksinimleriyle başa çıkabilme yeteneği, algı ve devinime ilişkin işlevler, koşullara uygun düşen toplumsal davranışın korunabilmesi ve duygusal tepkilerin kontrolünde bozulma şeklinde sıralanabilir. Büyük çoğunlukla geri dönüşsüz ve ilerleyici bir durumdur. "
Alzheimer Hastalığı ( AH ) en yaygın demans türlerinden biridir. Bir başka deyişle, sanayileşmiş ülkelerde en sık görülen demanstır ve nüfusun yaşlanmasına paralel olarak giderek de artmaktadır.
1. Alzheimer Hastalığının ilerleyişi genellikle çok yavaştır ve olguların çoğunda bellek problemleriyle kendini gösteren bir preklinik evre ortaya konabilir. Alzheimer Hastalığı yaşla birlikte artar, ancak daha gençleri, hatta elli yaşları içindekileri de tutabilir. Bu nedenle, sadece çok yaşlıların hastalığıdır diye düşünmemek gerekir.
2. HASTALIĞI İKİ GRUBA AYIRABİLİRİZ :
- Ailevi Alzheimer Hastalığı, oldukça seyrektir. Bu konuda uzmanların farklı görüşleri olabiliyor : Bazıları tüm Alzheimer tipi demansların % 5 i olduğunu söylerken, diğerleri bu oranı % 1 olarak vermektedirler. Kalıtım kanıtlanmıştır, ancak tüm olgularda rol oynamamaktadır. Elli yaşlardaki genç hastalar genellikle bu gruptandır.
- Sporadik ( kalıtsal olmayan ) türü tüm olguların % 95 ini temsil eder. Yaşlılardaki hastalığın tipik biçimidir.
- Ailenizde bir Alzheimer hastası varsa, bu sizin de ilerde hasta olacağınız ya da hastalığı çocuklarınıza aktaracağınız anlamına gelmez.
3. Bir dizi muhtemel etken tartışılmaktaysa da, hastalığın nedeni henüz bilinmemektedir.
4. HASTALIĞIN ORTAYA ÇIKMASINDA HEPSİ BİR ARADA ROL OYNUYOR OLABİLİR
Beyindeki işlev bozukluğu iki temel süreç ile belirlenmektedir :- Nöronlara ( sinir hücreleri ) hasar veren bir takım maddelerin oluşumu ;
- Nörotransmitterlerin ( sinirler arası iletişimi sağlayan beyin kaynaklı kimyasal maddeler ) beyin tarafından üretilmesinde azalmayla birlikte nöronlar arasındaki normal "iletişimin" bozulması.
ALZHEIMER HASTALIĞINI NASIL TANIYACAKSINIZ?
FAKAT... ALZHEİMER HASTALIĞI, pek tabii ki bulaşıcı bir hastalık değildir ( bir kişiden diğerine temas yoluyla geçirilemez ). Başka demans nedenleri de vardır. Bunlar daha seyrektir. Vasküler ( damarsal ) ya da başka bir deyişle Mültiinfarkt Demans ( VaD ), beyin kan dolaşımındaki bozuklukla ilintilidir. Demans sıklığında ikinci sırada gelir ve bazı uzmanlar AH ve VaD nin sıklıkla aynı hastada bir arada olduğuna inanırlar. VaD, doğal olarak çok nadir türleri dışında kalıtsal değildir.
AH' yı NASIL TANIYACAKSINIZ ?
Bu hastalığın belirtileri her zaman aynı değildir; kişilik, fiziksel koşullar ve kişisel yaşam tarzının belirtiler üzerinde etkisi olabilir. Bir uzman ( nörolog, nöropsikolog, psikiyatr, geriyatr, geropsikiyatr ), bazı özel testleri de kullanarak bir klinik görüşme ile hastalığın tanısını koyabilir.
İLK ALARM ZİLİ ÇALIYOR
- Yakın geçmişteki olayların ve insan isimlerinin unutulmaya başlaması;
- Tarihleri unutma, evin yolunu bulma ya da yabancı yerlerde dolaşma güçlüğü;
- Karar varmada güçlük ;
- Çalıştığı işe ve hobilerine olan ilgisinin azalması.
-
BİR GÜNDEN DİĞERİNE
İş görmesine yardım edin, onun yerine siz yapmayın. Böylelikle, kendine yeterliliğini bir ölçüde koruyabilecektir. Çocuk gibi davranan bir yetişkin o, fakat bir çocuk değil. Ancak hastanızı, yapamıyacağı işleri yapmaya zorlamayın.
Eğer kendine bakımındaki azalmayı izlemek istiyorsanız, Günlük Yaşam Aktiviteleri ( GYA ) ölçeğini kullanabilirsiniz. Bu ölçekte, gün boyunca genellikle hepimiz tarafından uygulanan 6 basit aktivite sıralanmıştır. Bir de, günlük yaşamda telefon gibi sıradan aygıtların kullanımını ya da sıradan faaliyetleri değerlendiren 8 puanlık Enstrümental Günlük Yaşam Aktiviteleri ( EGYA ) bulunmaktadır. Her iki ölçeği uygularken de, eğer söz konusu aktivite bağımsız olarak yerine getirilebiliyorsa 1 puan getirilemiyorsa 0 puan verin.
GYA S. KATZ, 1970
- Banyo
- Tuvalet
- Yatmak ve kalkmak
- Yemek
- Giyinmek
- İdrar ve dışkılama kontrolü
6 puan = KENDİNE BAKIMDA TAM YETERLİLİK.
Puan ne kadar düşükse, kendine bakım yeterliliği o kadar düşük demektir.
EGYA M.P NEWTON VE E.M. BRODY
- Telefon
- Alış veriş
- Yemek hazırlama
- Ev işleri
- Çamaşır
- Ulaşım
- İlaçlarına karşı sorumluluğu
- Para işleri
8 PUAN= KENDİNE BAKIMDA TAM YETERLİLİK
Puan ne kadar düşükse, kendine bakım yeterliliği o kadar düşük demektir
YIKANMA NASIL ELE ALINMALI ?
KİŞİSEL HİJYEN
Kişisel hijyenini koruması yönünde cesaretlendirin ve olağan sırayı korumaya gayret edin. Hastalığın ileri evrelerinde yıkanmayabilir ya da yıkanmak için gerekli hareketlerin sırasını unutabilir. Bu durumda şunlar yapılabilir ;
Alzheimer hastası, fiziksel ve zihinsel yeteneklerini koruyabildiği sürece, yaşam kalitesini de koruyacaktır.
- Banyoyu mümkün olduğunca gevşetici ve hoş bir hale getirin.
- Duşu kullanın ( korkutmuyorsa )
- Mümkün olduğunca bırakın, kendi yıkansın;
- Taranması ve traş olması için yardımcı olun. Bilin ki, iyi göründüğünde kendini de iyi hissedecektir.
Garip ya da alışılmadık davranış biçimi, Alzheimer Hastalığının ( AH ) başlangıç belirtilerinden biri olabilir.
Çevre için sıklıkla ilk alarm zilidir. Hastalık ilerledikçe, anormal davranış biçimi, birlikte yaşamayı zorlaştırır, bazen olanaksız hale getirir. Bu tür davranış biçimi, AH 'lı hastayı giderek daha fazla etkisi altına alan genel kafa karışıklığının bir dışa vurumu olarak görülmelidir.
SALDIRGAN YA DA HUYSUZ OLDUĞUNDA
Hiç neden yokken, size, hayatının büyük bölümünü ona adamış olan kişiye saldırganca davranabilir.
Alınmayın. Aslında öfkesi size yönelik değil, yalnızca, kendisini tüketen kafa karışıklığı ve sıkıntı hislerine tepki vermenin yegane yoludur.
NE YAPABİLİRSİNİZ ?
- Dayanıklılığını yitirmeyin. Korkmuş görünmeyin.
- Dikkatini başka şeylere, örneğin televizyona, ellerini kullanabileceği bir işe çekin.
- Azarlamayın. Yaptıklarını kısa zamanda unutacak ve davranışlarının ne denli uygunsuz olduğunu hatırlamayacaktır.
- "Saldırılar" sıklaşmaya başladıysa doktorunuzla görüşün. Bu durumuna ve dolaylı olarak da size yardımı olacak ilaçlar mevcuttur.
- Kontrolünüzü yitirirseniz, kendinizi suçlu hissetmeyin. Böyle patlamalar geriliminizin doğal bir dışavurum biçimidir. Ancak sık sık olmaya başladılarsa, bu durum, sizin de yardıma ihtiyaç duyabileceğinizi ya da en azında " pilinizi şarj etmenin " zamanının geldiğini gösterir. Bu amaca yönelik olarak başvurabileceğiniz kuruluşlar mevcuttur.
- Son zamanlarda, her zamanki davranış ya da yaşam biçiminde neyin değiştiğini bulmaya çalışın. Bu, rahatsızlığının gerçek nedenini ortaya çıkarabilir. Bazen basit bir baş ağrısı bile onu huzursuz, huysuz yapmaya yetecektir.
İLETİŞİM SORUNLARI OLDUĞUNDA
Hastalık ilerledikçe insanlarla iletişim yeteneği azalacaktır. Bir gün söylediklerinizi anlayamadığını farkedeceksiniz.
UNUTMAYIN :
O an geldiğinde, sözcükler iletişimin temel biçimi olma özelliklerini yitirecekler. El ve yüz hareketlerinizi, aranızda ilişki kurabilecek ve birbirinizi anlamanıza yardım edecek her şeyi kullanmanız gerekecek.Dokunarak, okşayarak ve ona gülümseyerek ilişki kurmaya gayret edin. Artık sözsüz iletişimin zamanı gelmiş demektir.
NE YAPABİLİRSİNİZ ?
- Onunla konuşurken ya da onu dinlerken daima gözlerinin içine bakın.
- Görme ve işitme sorunlarının kötüleşip kötüleşmediğini kontrol edin ; kötüleşmişse doktorunuzu arayın.
- Sözcükleri düzgün telaffuz edecek sekilde yavaş yavaş konuşun. Basit sözcükler kullanın ve ses tonunuz sevecen ve güven verici olsun ( bağırmayın ).
- Televizyonlu bir odada iseniz, kapatın ya da başka bir odaya geçin ki, sesiniz kolayca tanınabilsin.
- Tekrarlamaktan yorulmayın. İfade etmek istediğiniz kavramı en basi şekilde aktarmaya çalışın.
- Unutmayın ki, hastalık bazı kavrama sorunlarına yol açmış olsa da, o bir çocuk değil; saygılı davranın ve sanki orda yokmuşcasına başkalarıyla konuşmayın.
- Gülümseyiş, dostca mimik ve jestlerinizi esirgemeyin. Bunlar kendini güvencede hissetmesini sağlayacak ve iletişim güçlüğünü hafifletecektir.
UYUYAMADIĞINDA
Muhtemelen, "uyku düzeninin tersine çevrilmesi" denilen ( yani, gecenin büyük bölümünde uyanıkken, gündüzleri uyuklamak ) belirtileri gösterecek, ya da yemek yemek için sık sık uyanacaktır. Bu durumda, günün katmerlenerek artan işlerini göğüslemek için gereksinim duyduğunuz uykunuzdan geri kalabileceğiniz için yükünüz önemli ölçüde artacak.
NE YAPABİLİRSİNİZ ?
- Gününü aktif geçirmesi için gayretlendirin. Ne yaptığının çok fazla önemi yok ! ( yürümek, ortalığı toplamak gibi. )
- Öğleden sonra şekerleme yapmasına izin vermeyin.
- Gecelik bir düzen oluşturacak şekilde, hep aynı saatte yatağa girmesini sağlayın, böylelikle bir "uyku vati" anlayışı oluşsun.
- Yatmadan hemen önce, aşırı uyarılmaya neden olabilecek yüksek düzeyde şeker içeren besinler vermeyin.
- Yatmaya yakın aşırı sıve ve diüretik ( idrar sökrürücü ) ilaçlar vermeyin.
- Tıbbi tedavi olasılığı için doktorunuza danışın.
YEMEK YEMEDİĞİNDE
Hastalığın ileri evrelerinde beslenme ile ilgili sorunlar sıklaşmaya başlar. Gerçekten de, davranışsal bozukluklar, sıklıkla sıvıları yutma güçlüğü, apraksi ( belli bir hareketi koordine etme güçlüğü ) ya da basitçe iştahsızlık gibi fiziksel sorunlarla ilgilidir.
NE YAPABİLİRSİNİZ ?
- Yemeğinizi aynı saat ve aynı odada yemeye özen gösterin; böylelikle bir tür beslenme düzeni oluşacaktır.
- Yutma güçlüğü varsa, lokmalarını küçük parçalara ayırın.
- Eğer sıvıları yutmakta güçlük çekiyorsa, püre, muhallebi gibi yarı sıvı besinler verin.
- Çatal, bıçak kullanamıyorsa elleriyle yemesine izin verin.
- Yemek yerken, sıkıntı duyabileceği şekilde üzerini kirletebilir. Bunu engellemek için büyük peçeteler kullanın. Biberon, önlük benzeri şeylerden kaçının.
AMAÇSIZ DOLANIYORSA
Günün birinde evinin yolunu ya da ev içinde yolunu bulamıyabilir. Bu noktada bir şeylerin geri dönüşsüz biçimde değişmiş olduğunu anlamalısınız.
Yönelim bozukluğu ( dezoryantasyon ), ortada dolanmak ya da bitmez tükenmez biçimde bir şeyler aranmakla ilişkilidir. Bu davranışın kesin açıklaması yoksa da, hissetmekte olduğu kafa karışıklığı ve dehşetin açık ifadesidir.
NE YAPABİLİRSİNİZ ?
- Dolanmasının nedeninin, can sıkıntısı olup olmadığını anlamaya çalışın. Eğer öyleyse, zamanını değerlendirmesine gayret edin.
- Ceplerinde daima adres ve telefonunu gösteren kimliklerinin bulunmasına özen gösterin. Bu, adres ve telefonun yazdığı bir künye ya da bilezik de olabilir.
- Evi yalnız başına terketmemesine gayret edin. Kapı kilitlerinizi, açıp kaçamıyacağı bir şekle getirebilirsiniz.
- Komşularınızı haberdar edin; ancak onu tehlikeli bir deli gibi değil, sadece yönelimi bozuk bir kişi gibi görmeliler.
- Yeni bir mekanda ( taşınma, ziyaret ya da tatil amacıyla gidilmişse ) dolanma eğiliminin artacağını bilin.
- Kaybolduğunda azarlamayın. Korkutabilir ve daha üzgün hissetmesine neden olabilirsiniz.
- İlaçlar ancak gereğinda ve tıbbi gözetim altında kullanılmalıdır. Müsekkinlerin ( trankilizanlar, nöroleptikler ) onu sakinleştirmekle birlikte, davranış bozukluğunu artırıp kendine bakım yeteneğini daha da bozabileceğini unutmayın
BİR ŞEYLER ARANDIĞINDA
Zihninde bugün ve geçmiş karıştıkça, birilerini ya da bir şeyleri giderek daha fazla aranır olduğunu farkedeceksiniz. Bir şeyi saklayıp daha sonra bulamadığını, hatta sizi onu çalmakla suçladığını göreceksiniz. Cüzdanını kaybedebilecek, unutmayın ki bellek ve diğer yeteneklerinin kaybı, onu son derece güvensiz ve kararsız yapacaktır.
NE YAPABİLİRSİNİZ ?
- Sakladığı yerleri bulup, onları doğru yerde aramasına yardım edin.
- Suçlamalarına saldırgan tepki vermeyin, tersine ona yardımcı olmak istediğinizi söyleyin.
- Suçlamayın. Hatta, aradığı şeyi sizin yanlış bir yere koyduğunuzu bile kabullenebilirsiniz.
- Çok sevdiği eşyaların, resimlerin yerlerini değiştirmeyin. Bunlar sizin için sadece değersiz nesneler iken, onun için artık belleğinde korumayı başaramadıklarını hatırlamak için referans noktaları olabilir.
CİNSELLİK, NE ZAMAN ?
Cinsel sorunlar çok sık değildir ve genelde hastalığın ileri evrelerinde görülürler. Ortaya çıktıklarında, doktorunuzla konuşun. Özellikle çiftler için cinsellik, yaşamdaki en önemli şeylerden biridir. Hastalığın başlarında farkedilir bir değişiklik olmayabilir. Bu durumu karşılamayı psikolojik olarak daha güç bulabilirsiniz. Kendinizi suçlu hissetmeyin, tepkiniz son derece doğal.
Herkesinki kadar normal bir cinsel yaşamı olabilir. Ancak hastalık, kişiliğinde belirgin değişiklikler yaratmaya başladıktan sonra, hiç de hoş olmayan durumlar ortaya çıkabilir. Size ya da yabancılara alışılmadık biçimde aleni cinsel tavırlar gösterebilir. Bunun nedeni, hastalığın ahlaki - toplumsal baskıları giderek kaldırma eğilimi göstermesidir.
NE YAPABİLİRSİNİZ ?
- Bu davranışı yumuşak biçimde caydırmaya çalışın.
- Sarılarak ya da elini daha sık tutarak fiziksel teması artırmaya gayret edin.
- Saldırgan davranmayın, durumu anlaması için yardımcı olun.
- Eğer eşi olarak davranışını sıkıntı verici buluyorsanız, ayrı yataklarda yatmayı deneyin
HASTALIĞINI KABULLENMİYOR
İçinde neler hissediyor ve kendisi hakkında ne düşünüyor ?...
Sevdiğiniz bir kişinin bakımını üstlenmiş olduğunuz için Alzheimer Hastalığı ( AH ) ile tanışmış iseniz, o kişinin, geçmiş ve bugününün birbirine girdiği ve geleceğin mevcut olmadığı hayali bir dünyada yaşamakta olduğunu hissetmişsinizdir.
Geçmişi yaşayabilmek için ortada mevcut herhangi bir kişiyi kullanacak, unutkanlığının keşfedildiğini ya da kendini tekrarlamakta olduğunu, isimleri karıştırdığını farkettiğinde, zihnindeki boşlukları doldurmak üzere kendi kendine konuşacak ya da renkli öyküler anlatacaktır.
HASTALIĞINI KABULLENMİYOR
Hastalığını kabullenmeyecektir. Ona karşı karşıya olduğu sorunları anlaması için yardımcı olmakta güçlük çekeceksiniz. Kendisini kafası karışık hissedecek, bir yanlış yaptığını farkettiğinde ne olup bittiğini kavrayamayacaktır.
- Bu durum gerçekleştiğinde , onu dikkatle dinleyip, bir takım değişiklikler olmaktaysa da, sizin daima yanında ona yardım için hazır olacağınızı söylemelisiniz.
- Hiç kolay değil,ama kendine güvenini koruması için ona yardım etmelisiniz.
DEPRESYONDA VE SIK SIK SAĞLIĞINDAN YAKINIYOR
Alzheimer hastalığının neden olduğu sorunlar açığa çıkmaya başlayıp, günlük yaşamı engeller oldukça, depresyonu artıp, sürekli sağlığından yakınır duruma gelebilir.
- Sersemlik ya da kafa karışıklığı gibi belirsiz yakınmaları olabilir. Hatta, sesler ya da olaylar hayal edebilir, kaybolmakta olduğu hissine kapılabilir.
- Depresyon, işinde, evinde ve arkadaşları arasında kendisi olmasını engelleyen, başa çıkamadığı garip hisler dolayısıyla duyduğu derin çöküntünün delilidir.
BAY ALZHEİMER " İNSANI KENDİ KENDİSİNDEN ÇALAR". ( N.FEİL )
- Depresyon, yaşamı etkiler düzeye ulaşırsa doktorunuzun fikrini alın. Bu noktada tıbbi tedavi gerekebilir.
- Duygu durumunu düzeltebilirseniz, yaşam kalitesini de düzeltirsiniz. Ardından da, onunla birlikte, hastalığın ileri aşamaları için gerçekci stratejiler tasarlayabilirsiniz.
FAZLA İÇKİ... FAZLA İLAÇ
Hastalığın erken evrelerinde, sizin ve onun dünyası değişmeye başladığında, alkol ve ilaçlar çare olabilir.
- Normal alkol tüketiminin artmaya başladığını farkederseniz, azalması için ikna etmeye çalışın. Konuşarak iknayı başaramazsanız, emredici bir tavır almayın. Sağduyunuzu kullanın ve ulaşabileceği alkol miktarını sınırlayın.
- Böyle durumlarda, yasaklamanın, tam ters etki oluşturabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
- Örneğin, yemeklerde içme alışkanlığı varsa, yasaklamak yerine sulandırmayı deneyin.
- Sıkıntısını azaltmak için aşırı ilaç kullanımına yönelebilir.
- Böyle bir durum olduğunda, almaya başladığı ve durumunu daha da kötüleştirebilecek ilaçlardan vazgeçmesini sağlamak amacıyla en uygun tedaviyi önerecek olan doktorunuza başvurun
KAYITSIZLIKTAN KAYGIYA
Duygu durumunda, belli bir nedeni olmaksızın sık ve ani değişikliklere tanık olacaksınız. Özellikle, bazı durum ya da taleplerle başedemediğinde ortaya çıkacak.
- Daima güven verin. Göreceksiniz ki, kısa zamanda herşey unutulacak.
- Bugünü ve geçmişi karıştırdıkça, bir zamanlar taşıdığı sorumlulukları ile ilgili kaygılar duyabilir. Örneğin,babanız iş meselelerini ya da anneniz henüz hazırlayamadığı akşam yemeğini düşünüp sıkıntı duyuyor olabilir.
- Böyle durumlarda, hayal kurduğunu söylemek yerine, ona karşı sevecen olduğunuzu ve hislerini anladığınızı ifade etmeye çalışın.
KUŞKULAR VE HAYALLER
Hastalık ilerledikçe, kafa karışıklığı artacak, sizi gerçek olmayan şeylerle suçlayabilecek ya da algısal sorunları olabilecek.
- Örneğin sizi, eşyasını çalmakla, onu zehirlemeye çalışmakla ya da ona bilerek yardım etmemekle suçlayabilir. Psikiyatrik olarak bu duruma HEZEYAN adı verilir.
- Başkalarının işitmediği sesleri işitip, olmayan kişileri görüyor olabilir. Bu bozukluğa HALLUSİNASYON adı verilir.
BÖYLE BİR DURUMDA :
- İfadelerinin gerçekliğini sorgulamayın.
- Sesinizi yükseltmeyin, sadece güven vermeye çalışın.
- Dikkatini başka şeye çekmeye çalışın.
- Dayanıklılığınızı kaybetmeyin. Yersiz suçlamalar dolayısıyla alınmayın. Çok sabırlı olmalısınız.
SİZİ TANIMIYOR, ANNESİNİ İSTİYOR
Sizi ya da bir aile üyesinin yüzünü tanımayıp, kendi geçmişinden biriyle ya da hiç var olmamış biriyle karıştırabilir. Bu korkutucu bir durumdur.
- Alınabilir, üzülebilir hatta öfkelenebilirsiniz.
- Sonunda kederlenmeniz kaçınılmaz. O noktada, yalnızlık, "kaybolmuşluk" hissinin derinliğini anlamaya başlayacaksınız.
- Aile üyelerinin, yakınlarının yüzlerini tanıyamama durumuna, tıbbi olarak PROSOPAGNOZİ adı verilir.
- Bu durum için yapacağınız çok fazla bir şey yok. İhtiyacınız olan tek şey bol sabır.
Recent Comments